Güneş ve Karanlık arasındaki mücadelenin ardından yaşanan olaylar silsilesi, Luadun’Dal Efsanesi’nin doğuşuna sebep olmuştur. Açıklanamayan iki varlığın birbiriyle çarpışması sonucu başka iki varlık oluşmuştur; Ephion ve Ilendell. Luadun’Dal Efsanesi’nin yalın ve gizemli hikâyesi işte tam da burada başlamaktadır.

Yazdığım Luadun’Dal Efsanesi’nde yer alan karakterleri betimlerken çok dikkatli davrandım. Ancak onları çizerek de siz değerli okurlara aktarmanın iyi olacağını düşündüm. Bu nedenle işe Ilendell ile başlamak istedim.

Ilendell, Luadun’Dal Efsanesi’ndeki en önemli karakterlerden biridir. Evreni bir arada tutan Ephion ile Ilendell’in birlikteliğiyle doğan Eoldar, Arnu ve Aleyn aslında evrendeki ilk dünyanın da yaratılmasını sağlamıştır.

Denizlerin ve yıldızların tanrıçası olarak Ilendell, Luadun’Dal Efsanesi’nde yarattığım karakterlerin en ilgincidir. Sahip olduğu gücü, çocuklarına ve hatta diğer tanrı veya tanrıçalara aktarmaktan hiç geri kalmamıştır. Bu nedenle, Luadun’Dal diyarında, güven söz konusu olan durumlarda Ilendell’in ismi de geçer. Onun bahşettiği ilahi güçler sayesinde, Eoldar ve Aesis’in ilk çocuğu Ikrasil, Kaldis ve Aeprethus nehirlerini yarattı. Bu nehirler yeryüzünde toprağı verimli ve zengin kıldı. Elbette bunu tek başına yapmadı; Ilendell’in kızı Aleyn de Ikrasil’e yardım etti.

Luadun’Dal Efsanesi’nde önemli bir yere sahip Ilendell ve diğer tanrılar ile tanrıçaların suretlerini ve hikâyelerini bireysel olarak sizlere aktaracağımı belirtmek isterim.