Göklerin ve Yeryüzünün Efendisi Ephion

Ephion, Luadun’Dal Efsanesi’ndeki varlıkların temelidir. Güneş ve Karanlık arasındaki mücadele sebebiyle açığa çıkan güç, ilk önce Ephion’a ruh üflemiştir.

Ephion, evrendeki iki büyük gücün çarpışmasından sonra yaratılan gökler diyarının şekillenmesinde başrolü üstlenmiştir. Ilendell ile birlikteliği neticesinde Eoldar, Arnu ve Aleyn adında üç çocuğu da kendi varlıklarındaki gücü, tıpkı ondan sonraki her varlık gibi Ephion’dan almışlardır.

Birçok toplumda panteonun baş gücü niteliğindeki tanrı ve tanrıçalar bu bütünlüğün korunması için çaba sarf etmişlerdir. Yeri geldiğinde de kendilerini feda etmekten çekinmemişlerdir. Açıkçası böyle bir evrenin yaratılması konusunda başlangıçta akla sorular gelebiliyor. Gerçekten bu evreni yaratırken içeriğin ana kahramanları bir yana, tanrılar, tanrıçalar ve yan kahramanlar için de arka plan hikâyeleri yazılıyor mu? Aslında cevabı basit olsa da bu işe girişmek de bir hayli zor olabiliyor. Daha önce sizlerle Ilendell’in hikâyesini paylaşmıştım. Hatta kahramanların direkt olarak romanda yer vermediğim ara hikâyelerini de Tamamlayıcı Hikâyeler aracılığıyla sizlerle paylaşmıştım.

Şimdi, Luadun’Dal Efsanesi’nin evrenini yaratırken özendiğin bir başka varlıktan kısaca bahsedeceğim; Ephion.

Ephion’un suretini yaparken, onu betimlediğim şekilde çizmeye dikkat ettim. Kırmızı gözleri ve vücudunun belden aşağısını çevreleyen siyah çarşafı onu niteleyen özelliklerden iki tanesini oluşturmaktadır.

Güneş ve Karanlık çarpıştıktan sonra boşluğa gözlerini açmış, Ephion ve Ilendell dışında, tanrı ve tanrıçalar gökler diyarını terk etmiş ve Valerivenill’e yolculuk etmiştir.

Ephion’un LuadunDal Efsanesi’ndeki yeri ve önemine romanın ilk sayfalarında sunulan Boşlukta Başlayan Macera başlıklı bölümde yer verilmişti. Ephion, Ashdema Kuşatması’nın yaşanmasını hiç istemiyordu. Bu nedenle, kendi kardeşlerine ve hatta oğullarına ve kızlarına karşı olmasını göze alsa bile bir zırh ve kılıç dövdü. Sonsuz karanlıkta, hiçlikten ürettiği bu zırh ve kılıç Valerivenill’de bu çatışmada yer alan Aeldor’a hediye olarak, Ephion tarafından verilmişti. Bu zırh ve kılıcın sağladığı kudret sayesinde, Ashdema’daki kuşatma püskürtülmüştü. Ancak Aeldor’un surlar üzerinde çarpışırken üzerine bir kuşatma silahından gönderilen kaya parçasının düşmesi Ephion’un hiddetini artırmıştı.

Kuşatma sırasında orada bulunan Lillen adlı bir tanrıça, Eoldar Tapınağı’nda Ephion ve Ilendell’den yardım istedi. Bu yardım çağrısı üzerine Ephion ve Ilendell yeryüzünde şiddetli bir deprem yarattı.

İşte bu deprem, yeni bir tarihin başlamasına sebep oldu. Her ne kadar Valerivenill neredeyse tamamen harap olduysa da ayakta kalan bazı bölgelerde yaşam kendini devam ettirdi.

Ephion’un bu hiddetti yeryüzündeki ölümlü yarı tanrı ve yarı tanrıça rolündeki varlıkların içlerine çekilmesine sebep oldu. Bu olayla birlikte, onun gücüne karşı gelemeyeceklerini anladılar. Ancak, yeryüzündeki çatışma hiç dinmedi. Ephion, kendi dövdüğü zırhı ve kılıcı doğru ellere geçmesi için yeryüzündeki rolünü sürdürdü. Bunu zaman zaman elçileri vesilesiyle zaman zaman da bu elçilerin eğittiği kişilerle yaptı.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.