Bir kurgu eser yazmaya başlamak için öncelikle yazmak istediğiniz dünyayı yaratmanız gerekir. İnsanlar, elfler, cüceler ve benzeri ırklar, ağaçlar, kayalar, dağlar, nehirler, canlı ve cansız varlıkların yer kapladığı, tanrıların ve tanrıçaların hükmettiği bir gökler alemi ya da yeryüzü, krallıklar, kültürler, coğrafya, ekonomi, doğaüstü olayların yaşandığı, birtakım büyücülerin ya da cesur savaşçıların destanlarının yazıldığı ve anlatıldığı, en önemlisi de tüm bunların bir arada bulunduğu ilgi çekici bir öykünün yazılmasıdır.
Bir dünya yaratmak sanıldığı kadar kolay değildir, tüm gerekli öğeleri oluştursanız ve bu size ya da çevrenizdekilere ilgi çekici gelse bile, her zaman hedefi tam on ikiden vuramazsınız. Başladıktan sonra sonunu getiremezsiniz, zaten buna pek de gerek duymamanız gerekir. Çünkü bir dünya yaratmaya başladığınız zaman mükemmeliyetçi davranırsınız, bu size hep engel olur. Mükemmeliyetçi davranışlarınızı yazıya dökerseniz, size güzel görünen yanınızdakine çirkin görünebilir. Yine de bundan vazgeçmeden başladığınız şeyi sürdürmeniz gerekir. Çünkü o dünyayı ve içindekileri siz yarattınız, o tamamen size ait ve size ait olan bir hayali okurlarınızla en iyi şekilde paylaşmaya çalışmalısınız. Sizin olanı onların anlamasını sağlamalısınız. Sizin zihninizde bir yerlerde sıkışmış ve kurtarılmayı bekleyen bir anı da kurtarıcınız olabilir. İşte böyle bir durumda, aklınız bu dünyadaki isimlere takıldıysa sürekli düşünürsünüz.
Şahsen, ben Luadun’Dal Efsanesini yazarken içinde yer alan bölgelerin, insanların, şehirlerin ve olayların isimlerini Latince, Fransız, Pers ve yaşadığımız dünya üzerinde karşılaştığımız diğer lisanlardan kaynak alarak yazmaya gayret ettim. Böyle bir yolu seçmemin amacı, insanların benim yazdığım eseri okurken, tamamen kendi yarattığım bu dünyayı daha kolay bir şekilde hazmedebilmesini sağlamaktı. Yine de okurların bazen bu isimleri okurken zorluk yaşadığı konusunda mesajlar alıyorum. Bunu engellemek için de “Luadun’Dal Efsanesi: Kayıp Şövalye’de özel isimler nasıl okunur?” başlıklı bir içerik yazmaya karar verdim.
Luadun’Dal Efsanesi: Kayıp Şövalye’yi okurken karşılaştığınız birçok özel ismin hecelemeleri ve okunuşlarıyla ilgili bilgileri aşağıdaki metinlerde inceleyebilirsiniz.
Gusicard
Guiscard, Orta Çağ Fransasında kullanılmış bir isimdir. Gees-kar diye okunur. Aslında eskiden Fransa’nın Normandiya bölgesine yerleşen İskandinavların, viskr ve hórðr kökenli Wischard isminin bir başka formudur. Bu da mahir anlamına gelen viskr ve cesur anlamına gelen hórðr kelimesinden türemiştir.
Claudius
Claudius, bir Antik Roma ailesinin isminden, muhtemelen de kötürüm anlamına gelen claudus kelimesinden türemiştir. Bu isim Klasik Latince’de Klov-de-os diye okunur.
Octavius
Octavius, Latince sekiz anlamına gelen octavus kelimesinden türeyen bir Antik Roma ailesinin ismidir. Ok-ta-ve-os diye okunur.
Dhaki
Dhaki’nin yaşadığımız dünyada özel bir anlamı yoktur. D-ha-ki diye okunur.
Cassius
Cassius, beyhude ve boş anlamlarına gelen Latince cassus kelimesinden türemiştir. Klasik Latince’de Kas-se-os diye okunur.
Occidens
Occidens isminin anlamı kullanılma durumuna göre farklılık gösterir. Etimolojik olarak occido kelimesinden türemiştir. Ortaç, yani eylemsi olarak kullanıldığında akamete uğramak, kaybolmak veya düşmek anlamlarına gelir ve genelde bu kelimenin kullanımı olumsuzdur. Sıfat olarak kullanıldığında günbatımı ve batı anlamına gelir. Bu kelime Luadun’Dal Efsanesi: Kayıp Şövalye’de sıfat olarak kullanılmıştır. Böylece Occidens Denizi yani Batı Denizi olarak eserde yer etmiştir.
Idlenin Caerulpectus
Idlenin aristokrat bir ailenin kız çocuğu olarak doğdu. Ailesinin ismi Caerulpectus’u taşımaktan da her zaman gurur duydu. Ancak, Luadun’Dal’de bile onun aile ismini telaffuz edebilen çok az kişi vardır. Bu sıra dışı aile isimi Latince zaman zaman gök mavisi ve deniz yeşili anlamlarına gelen caerulus ile kalp ve ruh anlamlarını taşıyan Latince pectus ve pectoris kelimelerinden türemiştir. Caerulpectus, Ka-erul-pek-tus diye okunur.
Decius
Antik Roma’da kullanılan Decimus’un eşiti bir isimdir. De-se-us diye okunur.