Luadun’Dal Efsanesi: Kayıp Şövalye’yi yazmaya başlamadan önce hikâyenin konu edineceği olayların yaşandığı coğrafyayı özenle hazırladım. Öyle ki, böyle bir coğrafyayı oluşturmak için iki seneyi devirdim.

---

Hatırlarsanız, “Luadun’Dal Efsanesi: Kayıp Şövalye’de özel isimler nasıl okunur?” başlıklı içerikte aşağıdaki paragrafı yazmıştım:

“Bir kurgu eser yazmaya başlamak için öncelikle yazmak istediğiniz dünyayı yaratmanız gerekir. İnsanlar, elfler, cüceler ve benzeri ırklar, ağaçlar, kayalar, dağlar, nehirler, canlı ve cansız varlıkların yer kapladığı, tanrıların ve tanrıçaların hükmettiği bir gökler alemi ya da yeryüzü, krallıklar, kültürler, coğrafya, ekonomi, doğaüstü olayların yaşandığı, birtakım büyücülerin ya da cesur savaşçıların destanlarının yazıldığı ve anlatıldığı, en önemlisi de tüm bunların bir arada bulunduğu ilgi çekici bir öykünün yazılmasıdır.”

Hayallerinizi yazıya dökerken, bu hayallerinizin bir zemine ihtiyacı vardır. Ben buna ilk önce kendimi kartografi alanında geliştirerek başladım. Çeşitli kitaplar okudum, ki bunların arasında internet siteleri de vardı, hatta bazı ilgili topluluk forumlarında çokça vakit geçirdim. Başarısızlıkla geçen on ayın sonunda, taşlar yerine oturmaya başladı. Hayalimdeki dünyanın sınırlarını, şehirlerini, dağlarını, ormanlarını, nehirlerini, denizlerini yani coğrafyada böyle bir şey yapmak için kullanabileceğini neredeyse her şeyi taslak olarak kağıda çizmeye başladım. O kağıt hâlâ bende durur. Bu içeriğin sonunda da siz değerli okurlarıma, Luadun’Dal’in coğrafyasının açık bir şekilde görüldüğü ilk taslağı göstermek istiyorum.

Öncelikle, bu taslağın biraz karışık olduğunu ve bazı bölgelerin ve isimlerinin okunabilmesi için taslağı yakınlaştırmanız gerekebilir.

İleride bu taslağı temize çekmeye çalışacağım.

Sevgiler!