Merhaba, 

Luadun’Dal Efsanesi: Kayıp Şövalye adlı ilk fantastik kitabım yayımlandığında ilgiyle karşılandı. Öncelikle, kitabı okuyup pek değerli yorumlarını esirgemeyen okurlarıma teşekkürlerimi iletiyorum. 

Haberini paylaşmak istediğim konu ise yine Luadun’Dal Efsanesi adlı fantastik serüvenin devamı ile ilgili; daha önce bu konuya hiç değinmedim, ancak ilk kitap ilgiyle karşılandığı için duyurmak istedim.

---

Luadun’Dal Efsanesi adlı seri üçleme olacak ve ikinci kitabı yazmaya, ilk kitabın yayımlandığı Mart 2020’den itibaren başlamıştım. Ancak, bu yazım süreci Temmuz 2020’ye kadar devam etmişti. Zira Temmuz 2020 ve Aralık 2020 tarihleri arasında zorunlu askerlik görevimi yerine getirmek üzere projeye ara vermiştim. Aralık 2020’de askerlik hizmetimi tamamladım ve döndüğüm günden beri bu projemin üzerinde çalışmaya devam ediyorum. 

Luadun’Dal Efsanesi’nin ikinci kitabı Luadun’Dal’de son yaşanan olaylardan üç kış sonrasını, yani 272 yılını konu ediniyor. Luadun’Dal’de 272 ve 298 yılları arasındaki 25 kışın geçtiği dönem iç karışıklıkların ve istikrarsız durumların yaşandığı dönem olarak bilinir. Bu yüzden, ikinci kitapta bu karışıklıkların başlangıcına da yer vermek istedim. Ancak, üçüncü kitap, bu karışıklıklara konu olmaktansa, efsanenin kaldığı yerden devam edeceği 298 yılından başlayacak. Bunun sebebi, dünyanın aslında stabil bir dönemi olmadığını, sürekli değişim içerisinde olduğunu göstermek istiyorum. 

Şimdilik Luadun’Dal Efsanesi’nin ikinci kitabının konusunu kısaca sizlere açıklamak istiyorum.  

“Nordiborg Kralı’nın Medietas Kuşatması’ndaki ölümüyle boş kalan Nordiborg tahtına, Nordiborg’daki en güçlü klanlardan bir tanesi Kurtlar’a mensup Aetrus sahip olur. Nordiborg tahtının el değiştirmesi, Medietas Krallığı’nın kontrolünde sağlanmıştır. Ancak, Luadun’Dal’in güneyindeki Damanhur şehrinde statükoyu, yani süre gelen durum korunamamış ve Medietas Kraliçesi Milonia’nın atadığı Daehrum adlı valinin kötü yönetimi nedeniyle isyan çıkmış ve şehrin valisi Daehrum ise isyan sırasında öldürülmüştür. 

Kraliçe Milonia, buradaki statükoyu sağlayabilmek için şehre en güvendiği lejyonu, Birinci Lejyonu göndermek yerine, yeni kurulan Altıncı Lejyonu gönderme kararı alır. Ancak, şehirdeki garnizon da Kraliçe Milonia’ya olan sadakatlari sayesinde şehrin bir kısmını savunmaya devam eder. Kısa sürede, lejyon birliklerinin Damanhur kapılarına ulaşıp sert hükümlü yöntemleri sayesinde isyanın şiddeti şehir içinde bastırılsa da diğer bölgelerinde tüm şiddetiyle devam eder. Bu sırada Medietas’ta, Damanhur’daki isyanın destekçileri yakalanır.

Damanhur’daki istikrarsız durum Luadun’Dal’in doğusundaki Yanghea’ya da sıçrar. Medietas Kraliçesi Milonia’nın yardımına kulak veren Yanghea Valisi de bin savaşçıdan oluşan bir kuvveti Damanhur’a gönderir. Damanhur’daki müdahale sürerken, Kraliçe Milonia bir mucize yaşar.

Kraliçe Milonia, Damanhur ve Yanghea’daki düzeni tekrar sağlamak için kanlı ve yine birçok kaybın verildiği bir iç savaşın içerisinde kendisini bulur. Bu durumu kontrol altına alabilmesi için en yakınındaki danışmanlarına ve doğru olduğunu düşündüğü acı kararlar da vermek zorunda kalır.” 

Luadun’Dal Efsanesi’nin ikinci ve üçüncü kitabını yayımlanacağı tarihi ne yazık ki henüz veremiyorum, ancak serüveni en iyi şekilde hazırlamak için çalışmalarımı sürdürmekteyim. 

Sevgiler, 

Deniz KOCATÜRK