Etiket arşivi: Hikâye

Tamamlayıcı Hikâye: Milonia ile Wenefreda

Milonia ile Wenefreda başlıklı kısa hikâye, Luadun’Dal Efsanesi’ndeki iki kahramanın aralarındaki ilişkiyi konu edinmektedir. Bu ilişkileri, Milonia’nın idaresindeki Damanhur’a Alev Semenderler tarafından yapılan saldırıyla daha fazla perçinlenir.

Hikâye, Luadun’Dal Efsanesi: Kayıp Şövalye’de Kraliçe Milonia’nın daima hatırladığı ve bahsettiği Wenefreda kendisi hakkındaki ve ilişkileriyle ilgili boşlukları doldurmaktadır.

İyi okumalar dilerim, sevgili okur!

Okumaya devam et

Kısa Hikâye: Tiran Kraliçe

Tiran Kraliçe adlı kısa hikâye, fantastik bir diyarda, adından da anlaşılacağı üzere Tiran bir kraliçenin hikâyesini anlatmaktadır.

Hikâyenin tek amacı, Merialeth Norra gibi kişilerin kendisine olduğu kadar etrafındakilere de zarar verdiğini ortaya koymaktadır. Çevremizdekilere ne düşüncelerimizle, ne sivri sözlerimizle ne de fiziksel olarak zarar vermediğimiz ve haklarında iyi düşündüğümüz zaman, hayal olmayan yaşanabilir bir dünya ve mutlu bir medeniyet oluşturacağımızı düşünmek kesinlikle yanlış olmaz.

Umarım ki, bu hikâye birçok insana ulaşır ve çevresindeki insanlara, ormanlara, denizlere, tüm canlılara ve doğaya, hatta evrene bakış açıları iyi yönde değişir.

Tiran Kraliçesi adlı kısa hikâyenin kesinlikle gerçek kişi, olay ve yerlerle ilgisi yoktur.

İyi okumalar ve mutlu günler dilerim, sevgili okur!

Okumaya devam et

Tamamlayıcı Hikâye: Luadun’Dal Kraliçesi Livia ve Milonia

Luadun’Dal Efsanesi: Kayıp Şövalye kitabında, Kraliçe Livia’nın son dönemlerinden fazla bahsetmedim. Çünkü Livia Juli’nin, tek başına anlatılabilecek apayrı bir karakter olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, kraliçe olduktan sonraki dönemlerden başlayarak kitapta yer aldığı roller hakkında detaylandırılmış bilgi vermek için aşağıdaki yazıyı hazırladım. Böylece Kraliçe Livia hakkındaki bazı soru işaretlerine ışık tutacaktır.

Okumaya devam et

Kısa Hikâye: Saltanat Kalesi Muhafızı

Saltanat Kalesi Muhafızı adlı kısa hikâyeyi, çok değerli iki sevgili dostum, Ecem Öksüz Seyithanoğlu ve Ahmet Kaan Seyithanoğlu’na ithaf ederek yazdım. Aşağıda okuyacağınız kısa hikâyeyi İngilizce olarak tamamladım ve Medium‘da paylaştım. Ancak Türkçe de okunmasını sağlamak için, İngilizce’den Türkçe’ye çevirerek kişisel internet siteme de eklemek istedim.

Ecem ve Kaan’ı, kitabımı yazarken ve yazdıktan sonra bana verdikleri destek paha biçilemezdi. Ben de minnettarlığımı, aşağıdaki hikâyeyi yazarak göstermek istedim.

Aşağıdaki kısa hikâye, tamamen hayalî karakterlerden oluşmaktadır ve hayalî bir diyarda yaşanmaktadır.

Romanus Psellos adlı insan bir Saltanat Kalesi Muhafızı ve emrindeki savaşçılar, Eudoxia Kalesinde muhafaza edilen, saltanatlığa mensup bir mücevherin korunması görevine atanırlar. Tufandan Sonra 758 yılında, Eudoxia Kalesi Cüceler tarafından kuşatılır. Hem Psellos hem de savaşçılarını zorlu bir sınav beklemektedir. Kalenin inşasını 149 yıl önce, imparatorluğun baş mimarı Eudoxia Omnena üstlenip tamamlamıştır. Bu kalede, bir zanaatkâr ve aynı zamanda da ejderha eğitmeni Carenthius Stratagus tarafından üretilen Theodora’nın Kalkanı adlı bir mücevherin korunması gerekmektedir.

Burada Ecem’e ve Kaan’a ithaf ettiğim karakterler Eudoxia Omnena ve Carenthius Stratagus’dur.

Ecem’e ve Kaan’a bana desteklerinden ötürü tekrar çok teşekkür ederim. Umarım bu kısa hikâye sizleri mutlu etmiştir.

Okumaya devam et